1 Ocak 2010 Cuma

Çalan telefona hemen cevap vermek istese de, tam rimel sürerken telefona bakmaktan nefret ettiğini düşündü Leyla.Alelacele yaptığı işi bırakıp telefonun sesine yöneldi.Banyoda veya odada olmayan, salonun derinliklerinden gelen sesin kaynağına doğru koridordan koşarak geçti.Kanepe, masa, sehpalardan sonra diz üstü bilgisayar ile kalemlik arasına sıkışmış telefona cevap verdi.

Her zamanki neşeli ses tonuyla Eda arıyordu.Hazır olup olmadığını soruyor, "on dakikaya kadar oradayım! " diyordu.

Tekrar makyaj malzemelerinin başına döndü.Hep ucu ucuna yetişiyordu.O kadar da planlı yaşıyordu.Neden hep telaşla yetişiyorum diye hayıflanmadan edemiyordu rimelini sürerken.

Dolaptan şalını, ayakkabılıktan ayakkabılarını çıkarıp, parfümünü sıktıktan; çantasının içini bir gün önce kullandığı çantadan çıkardıklarıyla doldurduktan sonra hazır olacaktı...

1 yorum:

Matissera dedi ki...

bu hikayenin devamını merakla beklemekteyimmm :))